top of page

Mücevher Senin İçin Nedir?

Kasım ayı içerisinde kolektifimiz Atina Çağdaş Mücevher Haftasına katıldı. Biliyorsunuz, artık bütün etkinlikler on-line, bu da bizlerin kolektif olarak katıldığı ilk on-line etkinlikti. Herkesin kendisi hakkında birer soruyu cevapladığı bir canlı yayında meslektaşım Leyla Taranto'nun "Pandemi ve ilk karantina süreci ile nasıl baş ettiniz?" sorusuna verdiği cevap beni çok etkiledi. Her gün koleksiyonundan bir parçayı takmak üzere seçip taktığını ve güne başlarken bunu bir ritüele dönüştürdüğünü anlattı.. O parçayı ne zaman, hangi koşullarda edindiğini, yapan sanatçıyı hatırına getirdiğini ve bütün bu ayrıntıları evde beraber yaşadığı ailesini payştını anlattı.

Tekrar sınırlamaların başladığı bir Aralık ayının başındayız, 2020 bitmek üzere. Üretmeye olduğu kadar düşünmeye de vakit oluyor böyle zamanlarda, ben de bu vesileyle yaptığım mücevherlere ve taktığım mücevherlere atfettiklerimi düşünüyorum. Farklı dönemlerin, farklı duyguların işleri. Hepsinin gözümde eşit ve aynı olduğunu iddia etmeyeceğim. Çünkü değiller. Bir önem çizelgesinden bahsetmiyorum ama bir renk paleti olarak ele alırsak, büyük resmi tamamlayan tonlamalar olarak ifade edebilirim bunları. Bazıları parlak, bazıları pastel, bazısı ise basbayağı floresan renkere denk geliyor. Turuncu turuncu karnelian ile yaptığım takılar, çocukça sevinç içeriyor. Oyun oynar gibi, naif ve düşünmeden. Sahipleri bu duyguyu almış mıdır? Mesela, yaptığım tek taşlar ve alyanslar, kendime yaptıklarım dahil bambaşka bir hal, huşu desem yeridir. Doğum günümde hediye gelen taşı içeren sade, sadecik kolye. Her gün bıkmadan takabilmek için...Bazen neye dönüşeceğini bilmeden, merak ederek çalıştığım o başı buyruklar, onlara ne demeli?


Tezgahta oturan Şenay bu konuda uzun uzun anlatır, sevilen bir konu, yaratma coşkusu. Bütün o inişli çıkışlı yolculuklar. Mücevher toplayan ve takan "ben" anlatacak olursam, şöyle derim; Mücevher benim için bir dosttur herşeyden önce. En iyi halimi parlatacaktır. Neşeme katkısı olacak. Bir kaptır; anıları, duyguları, anları güvenle emanet ettiğim. Gidenden bir emanettir sonra, bir parçasını orada bırakıvermiştir. Mücevher bir ruh halidir, sevdiğim birinden bir mektuptur, canlıdır. Ben ona öyle bakıyorumdur, canlanıverir. Etek-bluz kombinasyonumun bir tamamlayıcısı değildir. Hiç değildir hem de...







Featured Posts
Recent Posts
Archive
Search By Tags
Follow Us
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page